Koronavirüs Salgını COVID-19 (SARS-CoV-2)

https://twitter.com/buticar/status/1246330252126806017?s=19
https://twitter.com/buticar/status/1246330815430176769?s=19
https://twitter.com/buticar/status/1246331193488019456?s=19

Maske kullanımına dair, Dünya Sağlık Örgütü’nün sitesinde yayınlanan kurallar şöyle sıralanıyor:

1- Maske takmadan önce ellerinizi sabunlu suyla yıkayarak veya alkol içeren el temizleme jeli sürerek temizleyin.

2- Ağzınızı ve burnunuzu tamamen kapayacak şekilde maskeyi takın. Yüzünüz ve maske arasında aralık kalmamasına, çenenizin altına inmesine iyice yüzünüze oturmasına özen gösterin.

3- Kullandığınız süre zarfında maskeyi ellemekten kaçının. Eğer boş bulunup ellerseniz ellerinizi yine sabunlu suyla yıkayarak veya alkollü el temizleme jeliyle temizleyin.

4- Maskeniz nemlendiğinde değiştirin. Kullanılmış maskeleri asla tekrar kullanmayın. Tek kullanımlık olduklarını unutmayın.

5- Maskeyi çıkarırken ön kısmını ellemeden, arkadan öne doğru, lastikli kısmından tutarak çıkarın. Maskeyi hemen çöpe atın ve ellerinizi yine jelle veya sabunlu suyla yıkayarak temizleyin.

https://bundle.app/wJ9tkt5I

uzmanları dinleyelim onlar ne diyorsa ona inanalım diyoruz ama uzmanlarda sürekli farklı şeyler söylüyorlar

misal yakın zamana kadar maske daha tehlikeli deniliyordu ,şimdi ise çoğu yerde mecburi oldu

ancak bu kadar maskeyi herkes nereden bulacak ,bulsa dahi tek kullanımlık olduğunu anlamayacak çok insan var

diğer konu ise terleme vs. yaparsa değişmesi gerekir deniliyor ,hadi diğerini yapsalar dahi çoğu kişi buna da riayet etmeyecektir ,kaç kişi çantasında yedekli maske ile gezer ,hadi kadınların çoğunun çantası oluyor ve çantasına yedek koyabilir ama erkekler ne yapacak ?

cebinize koymayın deniliyor ,zaten değiştirmek gerektiğinde öncelikle mutlaka ellerinizi yıkayın deniliyor

sadece markete gidip gelenler için fazla sorun olmaz ama işe gitmek zorunda olanlar için uygulaması biraz zor olacak gibi ,çünkü ağır işlerde çalışanların maskeleri kısa sürede ter olacaktır

anlaşılan maske kullanımı da vatandaşa sürekli anlatılması gereken bir konu oldu ,diğer türlü yarardan çok zarar verme ihtimali var gibi (uzmanların anlattığına bakılınca)

1 Beğeni

2 gün sokağa çıkma yasağı geldi ama kimlere geldiğini daha anlamış değiliz ,oğlum gece vardiyasına gitti çünkü size yasak yok demişler ama hala emin değiliz

vitrifiye ürünleri üretilen bir fabrika bu
gece sokağa çıkma yasağı başlamadan gittikleri için sorun olmadı ama dönüşte olur mu bilemiyoruz ?

herkesin genel fikri ,bu yasak çok önceden söylenmeli ve herkes ona göre durumunu ayarlamalıydı

yüzlerce iş kolunda çalışan millet kendisine yasak gelip gelmediğini nasıl bilecek ,gece yarısı ?

2 mesajı art arda gönderilmesini engellemişsiniz o nedenle bugün alta yazmayı düşündüğüm mesajımı buraya taşımak zorunda kaldım (gerçi buna neden gerek duyulmuş anlayamadım ya neyse)

ya arkadaşlar son günlerde kendimi bir tuhaf hissediyorum ,sanki öldüm ve paralel evrene geçiş yapmış gibi hissediyorum ,içinizde var mı benim gibi hisseden :slight_smile:

hani diyeceksiniz virüs davalarından psikolojin bozulmuştur ,emin olun virüs falan umursamam ,sadece başkalarına bulaştırma vebali nedeniyle mümkün olduğunca dikkat ediyorum ,bunun dışında kendim için bir korkum falan yok ama buna rağmen neden böyle hissediyorum acaba :)

1 Beğeni

“ABD’de yaşayan Türk Doktor” haberinin doğrusuna bakıyoruz. Tweetlerdeki görseller yalan haberde yer alan söylemler. Üzerinde de işin aslı yazıyor.

doğru -yanlış diyebilecek bir eğitime sahip değilim ama bu işlerin çok tehlikeli olduğunu bilecek kadar zekaya sahibiz

hemen her ülke gen vs. işleriyle uğraştığı biliniyor ,gdo bile henüz tam anlamadığımız bir olay olarak duruyor

ancak bu virüs cidden laboratuvarda üretilmiş olsa diğer ülkeler mutlaka çok büyük tepki gösterirdi ve saklama gereği duymazdı diye düşünüyorum

ne oldu şimdi tehlike geçti mi ,toplu taşıma dahi serbest olduğuna göre ?
maske takın deniliyor ,tamam takalım
sosyal mesafenizi koruyun deniliyor ,peki toplu taşıma araçlarında bunu nasıl başaracağız ?

ilk başlarda maske daha tehlikeli takmayın deniliyordu ,şimdi ise kurtarıcı olarak görülüyor

ben bu işten hiçbir şey anlamadım doğrusu :)

Sana katılıyorum.

İnsanların kafası çok karışık ama bana sorarsanız, erken normalleşmeye başlandı.

1 Beğeni

Bir zincir tweet ile Ankara’daki durum

Ankara Wuhan’a dönüşeli çok zaman geçmiş fakat insanın başına gelmeden anlamayacağı bir hastalıkmış Covid-19. Sürecin başından beri ailecek çok dikkatli davrandık, kimse dışarı çıkmadı, eve misafir kabul edilmedi, dışarıdan gelen paketli gıdalar yıkandı.

Bulaşma ihtimalini en aza indirmek için elimizden geleni yapıyorduk. Daha sonra yasaklar kalkıp normal düzene dönüldüğünde, babam işe gitmeye başladı. Zaman geçtikçe iş yerinde pozitif vakalar çıkmaya başladı. Temasta bulunan kişiler 14 gün izine ayrılıyor, bulunduğu yerler dezenfekte ediliyordu. Babamın da teması olmadığını düşündüğümüz için içimiz rahattı. 15 gün önce ailece şehir dışına çıktık, yolda kendini iyi hissetmediğini her yerinin ağrıdığını söyledi, üşüttüğünü düşündük, gittiğimiz yerde kimseyle temasımız yoktu.

Bitki çayları ve bağışıklığını güçlendirecek şeyler tüketmesini sağladık ama ağrılarını bir türlü dindiremedik ve çoğu semptomu göstermeye başladı, ateş, boğaz ağrısı, mide bulantısı. Ankara’ya döndüğümüzde test vermesini istedik.

Devlet hastaneleri çok kalabalık olduğu için Lokman Hekim Demet Tıp Merkezine gitti, ateş, eklem ağrısı ve şiddetli öksürük ile gitmesine rağmen sadece kan testi yapıp negatif olduğunu söylediler. Ağır bir grip geçirdiğini düşünmeye başladık.

Negatif olduğu için içimiz rahat etmişti, yanında maskeyle gezmiyorduk ve temasımız oluyordu. Aynı gün içerisinde öksürüğü şiddetlenmeye başladı ve Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu. Çok fazla sıra olduğunu bakılamayacağını söylediler geri döndü.

Sabah tekrar gitti. Tüm semptomlar görünmesine rağmen sadece sürüntü testi alındı. Test sonucu 72 saat sonra çıktı. Sonuç çıktığında hastalığının 8.günündeydi. Sonuca göre sizinle iletişime geçeceğiz dedikleri için beklemeye devam ettik.

Sonuç çıktıktan 11 saat sonra bizimle iletişime geçildi ve bir tane ilaç getirildi. Evde kronik hastalar bulunduğu için filyasyon ekibinin geleceği söylendi. Filyasyon ekibine bunun öncesinde kendimiz ulaşmaya çalıştık. 184 ve 112’den aldığımız numaralara ulaşamadık.

Sağlık ocağından kimse bizimle iletişime geçmedi. Babamın öksürüğü gittikçe şiddetleniyor nefes darlığı çekmeye başlıyordu. Tekrar hastaneye başvurduk. Ankara Sanatoryum Hastanesinde çekilen tomografi sonucundan öğrendiğimize göre virüs ciğerlerini sarmış durumdaydı.

hastaneye yatış verildi. Fakat Ankara’da hiçbir hastanede yer olmadığı için yaklaşık 4 saat hastane bahçesinde bekledi. Herhangi bir hastanede yer boşalması için. O gece bir yer bulunamadı Sanatoryum hastanesinde bir gece yattı, sabah Şehir Hastanesine geçiş yapıldı.

Ankara Şehir Hastanesinde gözlem odasında tutuldu, bu odada yaklaşık 50-60 kişi bulunmaktaydı. Tahlil sonuçlarından sonra şehir hastanesinden çıkışı verildi. Eve kendi imkânlarıyla dönebilecek durumda değilken, ambulans geri bırakmadı.

Bu sırada annem de semptomları göstermeye başladı. Filyasyon ekibini arıyoruz, bize evden çıkmamızın yasak olduğunu, geleceklerini söylüyorlar fakat günler geçiyor gelmiyorlardı. Annemin tansiyonu düşüp ateşi 38.5’e geldiğinde onu kendi imkânlarımla Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesine götürdüm. Babam kadar ağır durumda başvurmamıştı fakat hemen kan, tomografi ve sürüntü testi alındı. Aynı testler temas bulunduğu için bana da uygulandı fakat benim ciddi belirtilerim yoktu.

İki gün sonra annemin test sonucu da pozitif çıktı. Kendisi hastaneye gidip ilaçlarını aldı. Çok iyi anlamıştık ki kapımızı çalacak kimse yoktu. Kendimizi izole edip bir şeyler beklemek tedaviyi geciktirmekten başka bir işe yaramıyordu.

Aynı evde iki pozitif vaka çıkmasına rağmen filyasyon ekibi tarafından benimle bir defa iletişime geçildi. İlaç tedavisi devam ederken babamın durumu gittikçe ağırlaşıyor, nefes darlığı çekmeye başlıyordu. 1 Eylül akşamı baygınlık geçirdi, 112’ye ulaşmaya çalıştım.

Gelmeleri yaklaşık 40 dakika sürdü. Ateşi 38.1’di. Nefes güçlüğü çekerken sana ne yapalım sorusunu sordular. Nefes alamıyor, yardıma ihtiyacımız var ve “biz sana şimdi ne yapalım” cümlesini, hastaneye gitmesini istediğimizde ise “hastanelerde yer yok” cümlelerini işittik.

O geceyi tekrar hastanede geçirdi. Sabah taburcu edildi, ayakta duracak hâli yoktu, tekrar kendi imkânlarıyla eve dönmek zorundaydı. Hastalık böyle geçiyormuş, bekleyeceğiz dedi. Bu sürede satürasyonun çok önemli olduğunu öğrendik ve evde ölçmeye başladık 90’nın altına inmesinin iyi olmadığını ve inerse 112’ye başvurulması gerektiği söylendi. Bugün sabah satürasyonu 78-79 civarına kadar indi. 112’ye ulaşmam 15 dakika sürdü. Bu sırada babam fenalaşmaya başladı. 112’ye ulaştığımda “bölgeniz çok yoğun kaç saatte gelirler bilmiyorum” cevabını aldım. 90 dakika sonra geldiler ve tekrar “ne yapmamızı istersin?” sorusunu aldık. İlaçları bugün bitti artık bir yanıt vermesi gerekiyordu ama her şey daha kötüye gidiyordu. Bugün tekrar Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesine götürüldü. Gittikten sonra “bir şeyim yokmuş geri geleceğim” diye haberdar etti, üzülerek söylüyorum ama tanıdık bir doktor bulmak zorunda kaldık. “kesinlikle hastaneye yatması gerekiyor” dedi. Beş dakika önce eve gönderilecekken beş dakika sonra yatış verildi ++

Günlerdir evde canından can giderken hastanede yatması gerektiğini, hastaneden eve her gönderildiğinde iyi olduğu için geldiğini düşünürken, yer olmadığı için geldiğini, hastalığının daha da ilerlediğini bugün öğrendik. Yaşının 63 olması, hem covid hem zatürre geçiriyor olması tedavisi için öncelik oluşturmadı. Bu süreçte çok yıprandık, Ankara’da sağlık sisteminin çöktüğüne şahit olduk. Hâlâ salgının kontrol altında olduğu söyleniyor, bu yüzden mi günlerdir hastanede yatması gereken bir kişi evde iyileşmeye çalışıyor ? Önlemler ve kısıtlamalar için hâlâ neyi bekliyorlar ?

Kaynak : https://twitter.com/Verdaozyrt/status/1301564267771162624
Kaynak Kolay Okunur : Thread Reader App

Bir önceki mesajda attığım zincir tweete benzer şeyler yaşayan bir çok kişiden onay ve destek yanıtları gelmiş.

https://twitter.com/Checuh_Aydin/status/1301803599106727938

https://twitter.com/FatmaNurGrler7/status/1301594563337949186

Prof Dr Güner Sönmez - En çok sorulan sorulara kısa cevaplar

  • Favipiravir verildi, kullanayım mı?

Evet. Etkili bir antiviral. Bu sıtma ilacı değil, karıştırmayalım. İlk gün 8+8 şeklinde uygulanır. Kalp krizine neden olmaz. Sadece karaciğer enzimlerini ve üreyi bir miktar yükseltir (geçici).

  • Vitamin kullanayım mı?

Sağlıklı besleniyorsanız gerek yok. Sonbahar- Kış gibi güneşsiz mevsimlerde D vitamini eksikliği olabilir. D vitamini eksikliğinin hastalığı ağırlaştırdığına dair yayın var. Doktorunuza danışarak idame D vitamini alabilirsiniz.

  • Hidroksiklorokin kullanayım mı?

Sıtma ilacı olan bu. Salgının başında etkili olduğu söylendi. Sonradan birçok yayında etkili olmadığı, hatta azitromisinle kullanıldığında zararlı olabileceği belirtildi. Bildiğim kadarıyla ülkemizde de bu konuda halen yürüyen çalışma var.

  • Covid 19’lu biriyle temasım oldu. Hemen test yaptırayım mı?

Hayır. İlk günler kuluçka dönemi olduğu için test negatif çıkar. 4. günden sonra yapılabilir.

  • PCR testim negatif çıktı, ama şikayetim var.

PCR testlerinin doğruluğu %60’larda. Yine de Covid 19 olabilirsiniz.

  • Covid’li biriyle temas ettim. Hemen bulaştırıcı olur muyum?

Hayır. Enfekte olsanız da; semptomlar başladıktan 1-2 gün önce ve 6-7 gün sonra bulaştırırsınız. En yoğun bulaştırma, belirtiler başladıktan sonraki 5 gündür.

  • Covid oldum, iyileştim ama testim pozitif çıkıyor. Bulaştırır mıyım?

PCR testi ortalama 17 gün pozitif olabilir. Hatta literatürde 83 güne kadar pozitiftik bildirilmiş. Bu; atılan virüs parçacıklarına bağlıdır. Aktif hasta olduğunuzu göstermez, bulaştırıcı olmazsınız.

  • Covid testim pozitif çıktı, yanıltıcı olabilir mi? Hiç şikayetim de yok.

PCR testinde yalancı pozitiftik oranı çok düşüktür. Pozitif çıkması enfekte olduğunuzu gösterir. Şikayetiniz yoksa ya asemptomatik atlatıyorsunuz veya 1-2 gün sonra şikayetleriniz başlayacak demektir.

  • PCR testim pozitif, Covid oldum. Korkayım mı?

Sakin olun. Verilen ilaçları kullanın. Bol meyve- sebze tüketin. Günde 7-8 bardak su için. Sosyal medya ve olumsuz haberlerden uzak durun. Hastalığı atlatacağınıza inanın. Saat 24:00 gibi uyumuş olun, odanız karanlık olsun.

  • Hastalığı atlattım ama şikayetlerimin bir kısmı devam ediyor.

Buna uzamış Covid deniyor. 2-3 ay sürebilir. Özellikle halsizlik ve performans kaybı belirgindir. İlk ay ağır spor yapmayın. Kalp problemini düşündürecek şikayetiniz olursa kardiyologa görünün.

  • Hastalıktan yeni kurtuldum, korkuyorum yeniden olurum diye.

Korunun ama çok tedirgin olmayın. 2. Enfeksiyon mümkün ama sayı çok değil. Hastalığı geçirenlerde oluşan bağışıklık yanıtının, 6-8 ay ağır hastalıktan koruyacağı düşünülüyor. Kişisel farklılıklar mümkün.

Kaynak: https://twitter.com/DrGunerSonmez/status/1332379649670852615
Kaynak Kolay Okunur: https://threadreaderapp.com/thread/1332379649670852615.html

Prof. Dr. Murat AKSOY

Günlük maksimum doz şeması:
:round_pushpin:D vitamini: 4000 ünite
:round_pushpin:C vitamini 2000 mg
:round_pushpin:Çinko 40 mg

Bu konudan devam edelim:

2 Beğeni