Dün böyle bir soru vardı: Dedim ki “Planlarınızdan kimseye ama hiç kimseye bahsetmeyin, ta ki bi ihtimal gerçekleşene kadar”. Bunu biraz açayım.
Biz insan türü olarak sosyal, konuşmayı seven bir yaratığız. Aklımıza bişi gelince bunu hayal etmeyi seviyoruz, ki bunda bişi yok. Fakat çevremize her hayalimizde olanı anlatınca işin rengi biraz değişiyor.
Eğer kem göze, nazara falan inanıyorsanız ona da eyvallah ama buradaki konu biraz daha farklı. Planlarınızı herkese anlattığınızda:
-
Bu planı başarmak yolunda üzerinizdeki yük artıyor, saçma bi sosyal sorumluluğun altına giriyorsunuz ki, bu gereksiz bi stres.
-
Beklentiyi artıyorsunuz. Temel bi formül vardır, Memnuniyet= Gerçekte olan-Beklenti. Beklentiyi ne kadar artırırsanız memnuniyeti o kadar düşürürsünüz. Sorun şu ki, gerçek hayat olmayanlarla, gerçekleşmeyenlerle, hayal kırıklıklarıyla dolu. Bunda da bişi yok, böyle bu.
-
Başaramadılarınız için hesap vermek zorunda kalıyorsunuz. “Neden olmadı?” Olmadı işte yaprağım, çünkü başarının yarısı çaba göstermekse yarısı da şans. Ama insanlar bunu sizin beceriksizliğiniz olarak görmeyi tercih ediyorlar çünkü Attribution Theory.
Fizyolojik bi olayda bile, mesela düşük yapsan millet soruyor, “Aaa niye?”. Olm her gebeliğin %35 düşük riski var çünkü ondan. Yok ama kesin sen bişiyi yanlış yapmışsındır. Herhangi bi hedefte sen becerememişsindir, çünkü böyle hedefe koymak çok kolay biliyor musun?
Bununla ilgili başka açıklamalar da var, mesela kendini hedefe ulaşmış hayal edersen gerekli endorfini salgılıyormuşsun, o yüzden yeteri kadar motive olamıyormuşsun falan. Bilimsel altyapısını bilmiyorum, o da mümkündür.
Sonuç şu ki, başarısızlık bissürü hedefin gayet normal bi çıktısı. Benim başarısızlıklarım buradan Mars’a yol olur, ama kimse bilmiyor, so why so serious yani? O kadar da sosyal böcek olmaya lüzum yok hedefler konusunda.
Bi de önemli planlar bazen on yıl falan alır, burada yarın ne pişireyimden bahsetmiyorum. İnce ince işlemek lüzum eder, arada insan kendini seri katil gibi hissedebilir. Anlattığınız herkes o plana bi yerinden müdahil olur, kontrolü zorlaştırır. Ki zaten %100 kontrol yok.
Bak 44 olucam haftaya, tek bi öğüt mü vereceğim, işte bu. Anlatmayın planlarınızı. Olunca söylersiniz. Teyze tavsiyesi.