Siber Güvenlik bölümüne taşınacak
Çalınan kimlik ve adres bilgilerimiz ile sosyal medyadaki stalking bir araya gelince ortaya çıkan bir dolandırıcılık hikayesini görüyoruz. Olayı yaşayan kişiye ülkemiz vatandaşlarının bilgilerinin internette dolaştığını bilmediğinden garip gelmiş.
Dün dedem (86) ve babaannemin (80) yaşadığı TELEFON DOLANDIRICILIĞI olayını paylaşmak istiyorum, ki başınıza gelirse sizi neyin beklediğini bilin, eşi dostu uyandırın. Başına gelmeyenin inanmakta güçlük çekeceği korkunç detaylar var. İnsanların hala böyle dolandırılması normalmiş
Dedem sabah 10 gibi tanımadığı bir numaradan aranmaya başlıyor ve klasik “emniyet müdürlüğünden arıyorum, hesabınızda fetö bağlantısı, telefonu kapatmayın” rutini başlıyor. Dedem telefonu kapattıkça tekrar arıyor, hatta aramalar cep telefonlarına sıçrıyor.
Bu sırada ikisinin de tc kimlik numarasını ve nüfus bilgilerini okumaya başlıyor. Derken bizimkilerin yaş grubunda olan, dost olabilecekleri KOMŞULARIN kimlik bilgilerini, nüfus kayıtlarını sıralıyor. Yetmiyor, üstüne bi de hangi BANKADA KİMİN KAÇ PARASI OLDUĞUNU söylüyor.
Detaylandırma işi benim İstanbul’da yaşamamdan oturdukları apartmanın bahçesinde ŞU ANDA ne olduğuna kadar geniş bir yelpazede yapılıyor. “Gözetleniyorsunuz” ve “bu kadarını ancak polis bilir” hissini bayağı bir aşılıyorlar yani.
Bu sırada çalan telefonlarla çok kısa konuşmaları, telefonu asla meşgul etmemeleri vb. tembihleniyor tabii, klasik. Sonra bankadaki parayı çektirip elden teslim almaya ve fetö’yle mücadelede dedemi bir halk kahramanı yapmaya geliyor iş. Bankayı aratıyorlar önce.
“Hayırlı bir iş için” bütün parasını çekmeye geleceğini söylemesini söyleyip arkadan, açık tutturdukları telefondan dinliyorlar. Dedem ve babaannem bankaya birlikte gidiyor, babaannem telefonunu yine açık tutarken dedem banka müdüründen para teslim alıyor.
Parayı alıp eve dönüyorlar ve dolandırıcı kardeş teslim almaya gelince apartmanın girişinde polislerce yere yapıştırılıyor. Çünkü bizimkiler olayın farkında olup kurtulamayacaklarını anlayınca babaannem içeri odaya geçip emniyet mensubu bir ahbaplarını arıyor ve yardım istiyor.
Evde 2, aşağıda 3 tane sivil polis beklerken URFA’dan arayan dolandırıcının Ankara’daki MAŞASI kucağa geliyor. Bankadan para çekme de senaryonun bir parçası, müdür haberdar, boş kağıtlarla gönderiyor dedemi. Ama bu olayda inanılmaz olan 2 detay var…
Hadi kimlik bilgilerine ulaştı tamam… İnanılmaz ama banka bilgilerine de ulaştı, tamam.
- Evi kapatınca babaannemi aradığı cep telefonu BABAMIN ADINA kayıtlı.
- Benim İstanbul’da yaşadığımı biliyor ama benim ikametgahım O EVDE! Benim yaşadığım yeri devlet bile bilmiyordur…
Şu olayın ardından çok net söyleyebilirim ki sizi arayan biri sizin hakkınızda hangi bilinmez olduğunu düşündüğünüz bilgiyi verirse versin, DOLANDIRICI OLABİLİR. Basit bir kandırmaca beklemeyin, koca profesörler boşuna yemiyormuş bu numarayı.
Şimdilik olay mutlu sonla bitiyor gibi ama bizimkiler şikayetçi oldu haliyle. Umarım bu iş “şikayetini geri çek” şantajına filan dönüşmez bir noktada. Hakkında bu kadar çok bilgi sahibi olan, yaşadığın yeri filan bilen insanlarla mücadele korkutucu.
Gerçi polisin söylediğine göre bu yaptıkları nispeten “ufak suç” sayıldığı için karşılıklı tuttuğunuz parayı bile elinizden çekmeye cesaret edemezlermiş suç gaspa evrilir diye. Yine de tedirgin değilim desem yalan olur…
Ayrıca bu kadar ÖZEL bilgilerimize sahip insanların Urfa’nın bir köyünde, bilgisayar başında oturup bu dümeni çevirdiklerine inanmak da büyük saflık. İşin içinde aslan payına ortak olduğunu düşündüğüm çok daha ta#aklı oyuncular var, eminim.